En İyi 3. Nesil Kahve Demleme Yöntemleri Nelerdir?

Kahvenin günümüzde giderek popüler hale gelmesi ile birlikte kahvenin zengin aromalarından farklı demleme yöntemleri ile yararlanmak da artış göstermiştir. Kahve çok eski tarihlerden beri içildiği için günümüzde yeni akım olarak çıkan demleme yöntemlerine 3. Nesil kahve demleme dönemi ismi verilmiştir.

3. Nesil Kahve Nedir?

Kahve tarih olarak eski zamanlarda dayandığı için kahvecilik alanında köklü değişimleri ifade etmek için kahve tarihi nesillere ayrılmıştır. 3. Nesil kahvecilik de bu dönemlerin günümüzdeki halidir. 1. Nesil olarak adlandırılan dönem başlıca kahvenin alınıp satılmasını ifade etmektedir. Kahveler, bu dönemde suda çözülmeleri için kimyasal süreçlere maruz bırakılmaktaydı. Bu durum ise haliyle kahvenin tadını kaybetmesine neden olmaktaydı. 2. Nesil dönem ise sağlıksız ve sentetik kahvelerin yerine doğal kahve çekirdekleri ile yapılan kahveleri ifade etmektedir. Espresso, latte, filtre kahve gibi kahveler 2. Nesil kahveciliğe bir örnektir. 3. Nesil kahvecilik ise kahveyi sadece bir tüketim ürünü olmakla sınırlı tutmayıp kahveyi yapılış olarak da nitelikli, ayrı bir sanat haline getirmiştir. Bu dönemde kahvenin çekirdek türünden kavrulma yöntemine ve demleme ekipmanlarına göre farklılık bulunmaktadır.

En İyi 3. Nesil Kahve Demleme Yöntemleri Nedir?

3. nesil kahve demleme yöntemleri ile bu nesil ifade edilir olmuştur. Yaygın ve en iyi olan 3. nesil demleme yöntemleri şu şekildedir;

Chemex; 3. Nesil kahve denilince ilk akla gelen yöntem olan chemex, yapısı itibariyle ısıya dayanıklı camdan üretilen ve kum saatini andıran bir şekle sahiptir. Bu demleme yöntemi için kullanılan filtre kâğıdı diğer filtrelere göre daha kalındır ve bu yüzden kahve parçalarını tutmada daha başarılı, yağları azaltmada daha etkindir. Bu bakımdan chemex ile yapılan kahveler yağ oranı az, aroması daha ön planda olan kahveler olmaktadır. Ayrıca camı için kullanılan malzemenin daha kalitesi olması kahvenin tadını da doğrudan etkilemektedir.

V60; 3. Nesil demleme yöntemleri arasında pratik şekilde kahve demlemek için öne çıkan V60, köken olarak Japonya’ya aittir. 60 derece konik bir yapıya sahiptir. Temel olarak konik olan üst kısma, filtre kağıdı ve kahve koyulduktan sonra sıcak su eklenir. Su yavaş ve döner bir şekilde kahvenin eşsiz aromalarını alt kısımda yer alan potun içerisine akıtır. Kahvenin pürüzsüz, dengeli ve aromalı olmasını sağlamaktadır.

https://www.instagram.com/p/CBGM0Jljl1B/

AeroPress; 3. Nesil demleme yöntemleri arasında farklı bir yapıda olması ile özellikle izleyenlerin de hoşuna giden AeroPress temel olarak dev bir şırıngaya benzemektedir. Kendisine özgü filtresi bulunmaktadır ve en alt kısmına filtre yerleştirilir, daha sonra üzerine kahve koyulur ve en son da sıcak su eklenir. Yukarıdan hafifçe baskı uygulanarak üst kısım itilir, baskı ile birlikte kahve alt kısımdan çıkmaya başlar. Kahvenin aromasını ortaya çıkarmak için kullanılan farklı bir yöntemdir.

Cold Drip; günümüzde soğuk içim kahveler önem kazanmıştır, özellikle sıcak havalarda soğuk kahveler serinletici özellikleri ile öne çıkmaktadır. Bu kahveler arasında tat olarak en iyisi ise Cold Drip’tir. Çalışma prensibi oldukça basittir. Üst bölümde yer alan buzlu suyun orta bölümde yer alan kahve çekirdeklerinin üzerine damlama yöntemi ile ulaşması ve bu kahvenin de alt kısımda yer alan filtreden geçerek, altta yer alan boş kısma ulaşması amaçlanmaktadır. Filtre kağıdı ya da AeroPress kağıdı Cold Drip yapmak için rahatlıkla kullanılabilmektedir. Suyun kalitesi ve soğukluğu, kahve – su oranı ve damlanın akış hızı Cold Drip’ten alınacak tadı etkileyen önemli noktalardır.

Cold Drip severler en çok bu kahveyi tercih etti :

Cold Brew; Cold Drip ile benzerlik gösterse de yapım tekniği olarak birbirinden farklılık göstermektedir. Cold Brew esasında kahvenin soğuk su içerisinde bekletilerek demlemesini ifade etmektedir. Kahvenin su ile karışmaması için özel olarak üretilmiş Cold Brew sürahileri bulunmaktadır. Bu sürahilerin iç kısmında kahve haznesi bulunur ve böylece kahve suya hiç karışmadan aromatik özelliklerini gösterir. Cold Brew, hazırlama yöntemi ile de oldukça kolaydır. Filtre kahve için kullandığınız kahveden kendi baskın olacak tadınıza göre demleme yapabilirsiniz. Ancak önemli bir nokta Cold Brew demlemesi yaparken doğrudan soğuk su eklemek yerine, oda sıcaklığındaki suyu eklemektir. Daha sonra buzdolabına kaldırılan sürahi, en az 12 saat boyunca aromatik özelliklerini göstermesi açısından dolapta bekletilmelidir.

Syphon; sifon olarak da bilinen ve lezzeti kadar yapılışı ile de öne çıkan Syphon yöntemi, belki de 3. Nesil kahveler arasında yapılışı en keyifli ve dikkat çeken ekipman olmaktadır. Görece yüksek fiyatlı ve kırılgan bir yapıda olmasına rağmen, kahve tadı olarak eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Syphon ile kahve demlemek için öncelikle Syphon’ın alt kısmına 3 cup olacak şekilde su doldurulur. Üst kısımdaki hazneye ise kahve çekirdeği koyulur. Alt kısımdaki ocak yakılarak suyu ısıtması beklenir. Basınç ile birlikte üst karafa dolan su ve kahve yavaşça karıştırılır. Isıtıcı yavaşça alt kısımdan çekilir ve alt kısımdaki hava soğuduğu için vakum etkisi göstererek yukarıda kalan karaftan kahveyi çeker ve alt kısma dolmasını sağlar. Tüm bunlar olurken eşsiz lezzetteki kahveniz aynı zamanda da harika bir görünüm ile elde edilmektedir.

Moka Pot; evde espresso deneyimi yaşamak için kullanılan yöntem olan moka pot, her ne kadar yüksek basınçlı kahve makineleri gibi yoğun bir espresso deneyimi yaşanmasını sağlamasa da espressoyu deneyimlemek isteyenler için ideal bir ekipman olmaktadır. Moka Pot’u kullanmak için öncelikle alt kısımdaki cezveyi açıp içindeki filtreyi çıkararak alt kısma su doldurun. Filtreyi taktıktan sonra espresso tadınıza göre içine kahve koyun. Ardından üst kısmı da kapatıp cezveyi ocağa koyup alt kısmını yakın. Kısa süreler içerisinde su kaynayacak ve buharla birlikte espresso üst kısımda toplanmaya başlayacaktır. Kaynama sesinden hemen önce Moka Pot’u ocaktan çekiniz.

Item added to cart.
0 items - 0,00