Türk Kahvesinin Öğütme Derecesi Kahvenin Köpüğünü Etkiler mi?

Türk kahvesinin vazgeçilmez özelliği olan köpüğü, kahveye karakteristik tadını veren en önemli noktadır. Çoğu Türk kahvesi sever, köpüksüz bir kahveyi kabul etmediği için ideal köpüğe dikkat etmek gerekmektedir. Köpüğün oluşması için farklı etmenler bulunmaktadır. Türk kahvesinin öğütme derecesi kahvenin köpüğünü etkiler ve aynı zamanda doğrudan tesir eden yapıdadır.

Türk Kahvesinde Nasıl Köpük Oluşur?

Türk kahvesi, diğer kahve türlerine göre pişirme yöntemi ile ayrılmaktadır. Temelde ister espresso ister filtre kahve olsun ana amaç telvenin kahveden ayrılmasıdır. Ancak Türk kahvesi telvesi ile ayrıştırılmaz ve cezvede pişirilir. Cezvede hazırlanması onun en karakteristik özelliği olan köpüğünün oluşumunu sağlamaktadır.

Yine de kahvede köpüğün oluşumu oluşturan ana etmen biyolojik ve kimyasal özelliklerdir. Çiğ çekirdek kahve kavrulma esnasında açığa bol miktarda karbondioksit çıkarmaktadır. Gözenekli yapısı sayesinde kahve çekirdeği, kavurma esnasında açığa çıkan karbondioksitin bir kısmını hücrelerine hapsetmektedir. Hücreler içine yerleşen karbondioksit, kavurma işleminin bitmesinin arından dışarıya salınıma geçer. Bu salınım önlememektedir ve esasında bir sürelik karbondioksit çıkışı kahvenin olgunlaşması için oldukça önemlidir. Özellikle ilk bir hafta içerisinde yoğun bir şekilde karbondioksit salınımı oluşmaktadır. Gün geçtikçe bu salınım azalmaktadır fakat her durumda içinde eser miktarda karbondioksit kalmaktadır.

Kalan karbondioksit ise açığa yine yoğun olarak öğütme işlemi esnasında çıkmaktadır. Çünkü kahve daha küçük parçalara ayrıldığı için yüzey genişliği azalmaktadır. Partikül ne kadar küçük olursa karbondioksitin açığa çıkışı da o kadar hız kazanmaktadır.

Türk kahvesi, extra fine olarak da bilinen ekstra ince şeklinde öğütüldüğü için bölünen partikül sayısı çok daha fazladır. Bu durum da daha fazla köpük oluşumuna neden olacaktır. Kahve köpüğü, kahvenin kimyasal yapısını oluşturan asit, şeker, protein, kafein, dağılmış gazın su ile tepkimeye girmesiyle yağ damlacıklarının emilsiyonu anlamına gelmektedir.

Öğütülmüş Türk kahvesi suyla etkileşime girdiğinde içinde kalan karbondioksit dağılır ve suyu doygun hale getirir. Su sıcaklığı arttıkça bu işlem de değişikliğe uğrar. Başka bir deyişle, soğuk su ile temas eden kahve içerisindeki karbondioksit, çok daha yavaş dağılmaktadır. Su sıcaklığı arttıkça çözünme hızı da arttığı için açığa çıkan oksijen ve karbon diğer kahve maddeleri ile birleşerek irili ufaklı baloncukların oluşmasını sağlar. Suyun sıcaklığına göre bu baloncukların boyutları değişkenlik göstermektedir. Isı kademeli olarak artış gösterdiğinde baloncuklar eşit miktarda ve daha küçük boyutlarda olmaktadır, ancak ani ısı yükselmesinde baloncuklar büyüyerek suyun kabarmasına sebep olurlar. Türk kahvesinin pişerken taşması bundan kaynaklanmaktadır.

Bu noktadan sonra öne çıkan özellik karbondioksitin açığa çıkması için partikül ya da başka bir ifadeyle kahvenin daha az parçalara ayrılması gerektiği için Türk kahvesi ne kadar ince öğütülürse o kadar köpük sağlayacağıdır. Parçalı halde kalan çekirdekler, Türk kahvesinin köpüğünü ciddi oranda düşürecektir.

İyi Türk Kahvesi Nasıl Pişirilir?

İyi Türk kahvesi pişirmek için öncelikli olarak kahvenin taze olması, suyun doğru değerlerde olması ve ısı oranın da kademi olarak yükselmesi gerekmektedir. Kullanılan cezve de bu durumda etkili olmaktadır. Cezvenin türü, ateşi en iyi şekilde dengeli olarak iletmesi ile bağlantılıdır. Ocak yerine közde pişen Türk kahveleri, kademeli olarak ısıyı arttığı için çok daha iyi bir Türk kahvesi deneyimi sunmaktadırlar.

Ancak her koşulda asıl nokta, Türk kahvesi için taze çekirdeklerin kullanılmasıdır. Gereğinden fazla bekletilen kahve tüm tadını ve gaz değerlerini de kaybedeceği için tat ve köpük olarak düşük kalitede bir içim sunacaktır.

Item added to cart.
0 items - 0,00